Sayfalar

23 Şubat 2014 Pazar

Somon Lakerda

Herşey geçen akşam babamla alışverişe gittiğimizde iki dilim somon almamızla başladı...

Somon'un faydaları saymakla bitmez... Efendim omega bilmemkaç deposu, antioksidan, yok efendim gözleri parlatır falan filan... Bunları geçiniz.. Esas önemli olan tarafı, somonun çok sayıda çeşitlilik sunan, nefis bir balık çeşidi olması. Biraz araştırırsanız, önünüze somon ızgara, somon füme, kremalı somonlu makarna, zencefilli sarmısaklı somon, somon tartar vs vs bir yığın tarif çıkar. Bu tarifi de yarın nasıl bir çeşitleme yapsam diye araştırırken gördüm (ki çok sevgili dostum Fikri Akçalı zamanında bu tarifi bana anlatmıştı ama uygulama şansım olmamıştı, buradan da günah çıkarayım kendisine) ve uygulamaya karar verdim.

Burada balığı ateşle falan pişirmek söz konusu değil. Bol miktarda tuzun içerisinde bir gün bekleterek balığı tuz yardımıyla pişiriyoruz. Aslında bir çok pahalı balık lokantasında da bu arkadaşın benzerlerini oldukça sağlam fiyatlara veriyorlar. Çok daha da az miktarda oluyor haliyle...

Bu tarif öğrendiğim kadarıyla bir İsveç yemeği, hazırlanış olarak bizim lakerdaya benziyor ama çok daha hızlı hazırlanıyor tabi, orijinal ismi Somon Gravlax ama bence Somon Lakerda demenin de hiç bir sakıncası yok :)

Şimdi, her zaman olduğu gibi malzemeyle başlayalım...

-1 parça somon fileto (eğer meze gibi bir şekilde kullanacaksanız adam başı 50 gr civarı yeterli olur, biz iki kişi 200 gr'lık bir filetoyla yaptık, bitiremedik)
-bol miktarda salamuralık deniz tuzu (alttaki fotoğrafta olduğu gibi, tane tane tuz olmalı)
-Tuzun yarısı kadar toz şeker
-dereotu

Somonun üzerinde eğer kalmışsa alt bölümdeki kılçıkları temizleyerek işe başlıyorum. Bir kasede balığın üzerini rahatça kaplayacak kadar salamura tuzu, şeker ve genel itibariyle yeşil bir görüntü sunacak kadar dereotu yapraklarını karıştırıyorum. Burada tam ölçüler veremiyorum çünkü bütün miktarlar aldığınız filetonun boyuyla ilişkili, üzerini tam bir katman şeklinde kaplayacak miktarda tuz kullanmak gerekiyor, ona göre ayarlamaya çalışın. Hazırladığım karışımı balığın etli kısmının üzerine iyice kaplıyorum. Sonrasında tabağı bol miktarda streç filmle kaplıyorum, buzdolabına koyduktan sonra da, balığın üzerine iyi bir ağırlık (ben döküm ızgara tavamı kullandım) yerleştirip, arkadaşları 24 saat boyunca unutuyorum.

Bir günlük bekleme süresi yeterli, bazı tariflerde 2 gün olursa daha da lezzetli olacağı rivayet ediliyor ama benim deneme şansım olmadı. Bu bekleme süresi sonunda tabakta bol miktarda su oluyor, onu döküyorum. İlk etapta görüntü şöyle...


Bu haliyle yemek mümkün değil elbette. Üzerindeki tuzu iyice bıçağın sırtıyla kazıyorum, hatta bir parça suya bile tutmak mümkün. Sonra işin en zor tarafına sıra geliyor, somonun derisinden kurtulmaya. Bu da aslında çok zor bir iş değil ama gerçekten keskin bir bıçak gerekiyor. Bir tarafından deriyi tırnakla hafif kaldırdıktan sonra, bir elimle yukarı çekerken, diğer elimle bıçağı sürerek deriyi çıkarıyorum. Nasıl yapıldığını görmek isterseniz youtube'da how to remove skin of salmon diye aratabilirsiniz. Deriyi çıkardıktan sonra, benim tavsiyem ince ince dilimlemek. Dilimleri de keyfinize göre bir şekilde tabağa dizdikten sonra, üzerine bir miktar daha dereotu serperek son haline getirebilirsiniz. Ben şöyle bir tabak hazırladım...




Özellikle somon severlere çok hararetli bir şekilde tavsiye ediyorum. Mutlaka deneyin, hazırlaması son derece kolay ve çok lezzetli oluyor. Hazırlandığı haliyle de dolapta bekleterek 2-3 gün saklamak mümkün.

Afiyet olsun!!!

1 yorum: