Sayfalar

31 Temmuz 2013 Çarşamba

Biberiyeli Patates

Daha önce de dedim, patates gerçekten süper bir malzeme, hem çok ucuz, hem her yerde bulunabiliyor, hem de çok kolay tariflerle çok güzel sonuçlar veriyor.

Bu çok basit tarifim de patatesle etlerin yanına eşlik edecek güzel bir lezzet.

Malzemeler:

-Kişi başı 2 adet orta boy taze patates
-bir kaç dal taze biberiye
-2-3 çorba kaşığı zeytinyağı
-tuz, taze karabiber

Öncelikle, patateslerimi çok iyi temizleyip, kabuklarını soymadan yaklaşık 10 dakika kadar haşlıyorum. Sonrasında patatesleri ortadan enine ikiye kesip, bir tavada kızdırdığım zeytinyağının içerisine kabukları dışarı bakacak şekilde yerleştiriyorum.


Ara sıra çevirerek, kabuk kısımlarının da kızarmasını sağlıyorum. Son aşamada tuz, karabiber ve biberiye yaprakları serpip, biberiyeler yanmadan hızlıca tabağa alıyorum. Bu kadar basit...


Afiyet olsun!!!

Kremalı Mantar Soslu Antrikot

Mantarı sever misiniz? Pek çok kişi için cevap evettir diye tahmin ediyorum. Yavaş yavaş farklı türlerinden de örnekleri tezgahlarda görmeye başladığımız mantar, bir kaç farklı tarifle çok güzel sonuçlar verebiliyor. Bunlardan birisi, oldukça lezzetli birisi, bugünkü tarifimizin konusunu oluşturuyor.


Bu pazar akşam yemeğine özel bir konuğum vardı, o yüzden günler öncesinden yemek tarifleri kurcalamaya, Gordon Ramsey ve Jamie Oliver izlemeye başladım. Bu tarifte de, aslında biraz onların yaptıklarını baz alarak kendim doğaçlama yapmaya çalıştım. Sonuçları da oldukça iyi oldu, sadece biraz kendime göre fazla pişmiş buldum etleri, o yüzden pişirme süresini kısaltacağım bir daha yaptığımda...

Malzemeler (2 kişiliktir):

-2 dilim dana antrikot
-8 adet arpacık soğanı (ya da 1 adet orta boy soğan, ama bulabilirseniz arpacık soğanı çok güzel sonuç veriyor inceliğiyle)
-2 diş sarmısak
-2 çorba kaşığı krema
-1 çay bardağı kadar beyaz şarap
-2 çorba kaşığı kadar zeytinyağı
-tuz, taze çekilmiş karabiber

Öncelikle malzemeleri hazırlıyorum. Etleri buzdolabından çıkarıp mümkün olduğunca oda sıcaklığına getirene kadar bekliyorum. Sonra iki yüzlerine de tuz ve karabiber serpiyorum. Arpacık soğanlarını 2'ye bölüp incecik dilimliyorum, mantarları ince ince dilimliyorum. Sarmısakları da yine ince ince kıyıyorum.

Pişirmeye ilk olarak etlerle başlıyorum. İyice ısınmış teflon bir tavada her iki yüzlerini 2-3 dakika kadar pişiriyorum ve etleri bir tabakta beklemeye alıyorum. Sonra, aynı tavada hiç bir temizlik yapmadan, altını biraz kısıp zeytinyağını ve soğanları atıyorum. Bu sırada da tavanın dibinde etten kalmış olan kalıntıları bir spatulayla bir güzel kazıyarak soğanları daha lezzetli hale getiriyorum.

Soğanları 2 dakika kadar çevirdikten sonra sarmısak ve mantarları ekliyorum, sık sık karıştırarak pişiriyorum. Mantarlar suyunu bırakırken şarabı ekliyorum. Burada bir not, sosun tadının bozulmasını engellemek için çok düşük kalite bir şarap kesinlikle kullanmayın. Lezzetli bir şarap olması sosu çok daha lezzetli hale getiriyor. Şarap biraz çektikten sonra, 2 kaşık krema, tuz ve karabiberi ekleyip iyice karıştırıyorum. Hatta bakın şimdi aklıma geldi, biraz muskat rendesi de bu aşamada çok güzel bir lezzet katabilir, benden söylemesi :)

Krema da iyice karışıp sos kıvam aldığında, beklemeye aldığım etleri de tekrar tavaya alarak sosun içine adeta gömüyorum. Bir iki dakika da bu şekilde pişirdikten sonra işlem tamam :)




İşte görüntü bu, gerçekten çok ama çok lezzetli oldu. Yanına yaptığım patatesler de çok kolay, onların tarifi de çok yakında gelecek, ama genellikle böyle kremalı ağır bir yemekle fazla yağlı olmayan, hafif bir ek lezzet kullanmakta fayda olacağını düşünüyorum. Izgara sebze gibi bir şeyler de düşünülebilir.




Afiyet olsun!!!!!

28 Temmuz 2013 Pazar

Milföy börek

Milföy börek? Hele evde biraz peynir sucuk vs. varsa ne kadar hızlı ve kolay biliyor musunuz? 

Bunu ilk denememden bu yana oldukça uzun zaman geçti... Sonra bir defa daha yaptım... O da oldukça uzun zaman önce aslında... Ama çok çabuk hazırlayabileceğiniz nefis bir tarif işte... Özellikle de evde bir şarap peynir gecesinden kalma malzemeleriniz varsa...

Önce malzemeler... Her zaman olduğu gibi...

-İstediğiniz kadar milföy hamuru
-Sevdiğiniz peynir çeşitlerinden bir karışım
-Bir kaç dilim, tercihan küp doğranmış sucuk
-1 yumurta
-tuz, karabiber...

Öncelikle milföy hamuru çözülmeli, onları buzluktan çıkarıyorum ve yumuşamalarını bekliyorum. Hamurlar yumuşadığında üzerine biraz un serptiğim bir yüzeyde merdaneyle açıyorum. Hamurların yarısını taban olacak şekilde yağlı kağıt serdiğim bir fırın tepsisine yerleştirip gerekiyorsa birleştiriyorum. Sonra bu katmanın ortasına keyfime göre hazırladığım içi yerleştiriyorum. 

Üstüne yine unlu tezgahta tabanla aynı boyuta açtığım milföy hamurlarını yerleştirip, kenarlarını güzelce katlayarak birleştiriyorum ki, peynir eriyince akmasın. Üst katmanın üzerine çırptığım ve karabiberle tatlandırdığım bir yumurtayı iyice sürüyorum. Sonrasında da, eğer istersem bir bıçakla hamur üzerine desenler çiziyorum.

200 dereceye ısıtılmış fırında üstü iyice kızarana kadar pişiriyorum... Budur... Denemenizi tavsiye ediyorum, çok ama çok lezzetli oluyor...





Afiyet olsun!!!




Pesto Soslu Tavuk Izgara

Evet, bu ara biraz daha fazla yazmaya başlıyorum, umarım bunu biraz daha sürdürebilirim.

Pesto sosu, yiyen çoğu kişinin çok sevdiği, ama genellikle çok karışık ve zor olduğu düşünülebilecek bir sos. Çünkü çok lezzetli ve zengin bir sos. Yani en azından bir bakana kadar ben de öyle sanıyordum. Lakin o kadar zor da değilmiş. Bunu da sağolsun cafe fernando (ki kendisi benim bu blogu kurmama sebep olmuş olan sitedir, biraz daha kolay ve kısa sürede yapılan tarifler ile bu işe girişmek istedim ben de) burada nefis bir şekilde anlatmış. Bu tarifi ihtiyacınıza göre ölçeklendirerek pesto sosunu hazırlamanız mümkün. 

Kısaca kendi hazırladığım sos için ne kadar malzeme kullandım:

- 3 demet fesleğen
- 200 gr parmesan
- 6 diş sarmısak
- 1 büyük bardak zeytinyağı
- 70 gr çam fıstığı
- 70 gr ceviz
- az biraz da tuz

Ceviz ve çam fıstıklarını yağsız olarak biraz kavurduktan ve soğumaları için bekledikten sonra, bir mutfak robotu veya blender ile hepsini güzelce karıştırdım, nefis bir sos oldu... Fazla fazla da olduğu için yarısından fazlasını dondurup buzlukta bekletiyorum...




Peki tavuk ızgara? O da çok kolay... İki yolu var bunun... Ya ince filetolardan alıp tavada 5 dakikada hazır edeceksiniz, ya da daha kalın parçalardan kullanacaksanız fırında pişireceksiniz.

Ben dün ince filetoyla yaptım, etlerin iki tarafına tuz ve karabiber serptim ve iyice ısıttığım teflon tavada iki yanı renk alana kadar pişirdim. Çok çabuk hazır oldu. 

Üstüne de bol bol pesto sosundan sürdüm. Bu kadar da basit işte... Sos hazır olduktan sonra da zaten bütün iş 5 dakika, daha fazla değil. Tabakta tavukların yanında da bir önceki tarifimde yer alan sebzeli makarnayı kullandım.

Gayet basit, hafif ve lezzetli oldu. Herkese afiyet olsun :)


23 Temmuz 2013 Salı

Parmesanlı Sebzeli Makarna

Yahu hiç demiyorsunuz ki, Evren bu kadar zamandır hiç tarif yazmadın, bu ne laubalilik, ne lakayıtlık? Doğru valla, nefis yemekler yapıyorum ama bir türlü tarifleriyle fotoğraflarıyla uğraşamadım son dönemde. Haklısınız...

Biraz tekrardan hareketlenmek lazım gerçekten...

Makarna konusunda herkes kadar ben de sevgi dolu bir insanım. Aslında favori makarnalarım genellikle kıymalı soslarla yapılanlar, ama ara sıra sağlıklı bir şeyler olsun diye bu sebzeli tarifi de yapabiliyorum. Bakalım neler anlatabileceğim sizlere...

Önce malzemeler:

-Sevdiğiniz bir paket makarna
-1 adet patlıcan
-1 adet kabak
-1-2 adet kırmızı biber
-3 adet domates rendesi
-4-5 diş sarmısak
-200 gr mantar
-taze çekilmiş deniz tuzu
-taze çekilmiş kara biber
-bol taze rendelenmiş parmesan 
-bir avuç dolusu fesleğen yaprağı

Aslında her zaman olduğu gibi kolay ve en fazla 30 dakikada sofraya gelecek bir tarif, ama lezzeti muhteşem...

Öncelikle, bir tencerede 4-5 litre suyu kaynatmaya başlıyorum. Makarna yaparken lezzetli olması için çok basit bir ipucu var, makarnayı bol su ve bol tuzla haşlamak. Bol tuz derken, rahatlıkla 1 çorba kaşığı, hatta 2 bile olur, makarna zaten suyun içindeki tuzu çok az çekecektir. O yüzden elinizi korkak alıştırmayın. Suyun içine makarna yapışmasın diye zeytinyağı da eklemek gereksiz bu arada, onu da hemen söyleyeyim, bol su içinde haşladığınız makarna zaten yapışmaz. Bir diğer püf noktası da, makarnanın suyu iyice fokurdayana kadar içine makarnaları atmayın. Bir öneri de, ben genellikle makarnaları paket üzerinde yazan süreden 1 dakika daha az pişiriyorum, böylece al dente dediğimiz, daha dişe gelen bir kıvamda oluyorlar. Bunu da deneyin derim.

Sebzeleri hazırlamak biraz zaman alıyor sadece, patlıcanı alacalı şekilde, kabağı tamamen soyuyorum. Her ikisini de benzer boyutlarda (örneğin uzunlamasına 4'e kestikten sonra, 1'er cm civarı kalınlıkta kesebilirsiniz) doğruyorum. Biber ve mantarları da boyutlarına göre bu arkadaşlara uyum sağlayacak şekilde doğruyorum. Sonra, 3 adet domatesi rendeliyorum.

Makarna suyunun altını yaktıktan sonra, sebze sosunu pişirmeye başlıyorum. Bir wok içerisinde iyice kızdırılmış zeytinyağına, biber, kabak ve patlıcanları atıp çevirmeye başlıyorum. Zeytinyağı 1-2 çorba kaşığı kadar yeterli olacaktır, fazlasına gerek yok. Onlar biraz terleyip renk almaya başladığında mantarları ekleyip biraz da onları çeviriyorum, 2-3 dakika yeterli. Sonrasında ise domates rendesi ekliyorum. Bir süre daha çevirip, kaynamaya başlamalarını bekliyorum, kaynamaya başladıktan sonra, ara sıra karıştırarak sosun daha koyu bir kıvam almasını bekliyorum.

Sos koyulaşmaya başlarken, kabukları soyulmuş sarmısaklarımı içine rendeliyorum. Ben sarmısak tadını yoğun sevdiğim için daha geç ekliyorum, daha az baskın olsun isterseniz domateslerle birlikte de ekleyebilirsiniz. Sonra keyfinize göre sosa tuz, karabiber, biraz da kırmızı biber ekleyebilirsiniz, ağız tadınıza göre ayarlayın.

En son, makarnanın suyunu süzdükten sonra (sudan bir bardak kadar ayırıyorum), makarnaları wok'un içine aktarıp, orada az önce ayırdığım makarna suyunu da ekleyip iyice sosla birleştiriyorum. Aynı anda fazla küçültmeden doğradığım fesleğen yapraklarını da işin içine sokuyorum. 

Makarna sosla iyice birleştikten sonra servis tabaklarına hızlıca alıp, üstüne bol taze rendelenmiş parmesan ile servis yapıyorum (hazır toz gibi olan rendelenmiş parmesanlardan almayın, parça alıp rendelemek çok daha lezzetli bir makarna olmasını sağlıyor, hem de fiyat olarak daha mantıklı!). Anlatması uzun ve zormuş gibi görünebilir ama gerçekten çok kolay ve nefis bir tarif. Mutlaka deneyin derim... Hatta öyle nefis ki, ilk defa olarak fotoğrafını ancak ikinci tabağı koyduğumda çekebildim, tabaktaki kalıntılar o yüzden, kusura bakmayın :)




Afiyet olsun!!!!